AŞURE
Malzemeler;
- 500 gram aşurelik buğday
- 1 su bardağı nohut
- 1 çay bardağı ceviz ...
- 2 su bardağı süt
- 1 çay bardağı kuş üzümü
- 1 su bardağı kuru fasulye
- 1 kg tozşeker
- 1 su bardağı çekirdeksiz üzüm
- 1 su bardağı fıstık
- 1 su bardağı kuru incir
- 1 su bardağı fındık
- 1 su bardağı badem
- 1 su bardağı kayısı
- 1 çorba kaşığı dolma fıstığı
- 1 çay bardağı pirinç
- 1 adet limon kabuğu
- 1 adet portakal kabuğu
- 1 adet elma
- 1 adet ayva
- 1 çay kaşığı tuz
- Karanfil
- Susam
Süslemesi için;
- Mevsimine göre nar,
- Tarçın,hindistan cevizi,
- fındık,fıstık,kuru kayısı,kuru incir,badem
Aşurenin Hazırlanışı;
Aşureye başlamadan önce buğdayı ayıklayıp, geceden bol su ile ıslatınız. Ardından fasulye, pirinç ve nohutu da ayrı ayrı ıslatarak birgün sonrası için ayrı ayrı haşlayınız. Haşladığınız malzemeleri süzdükten sonra kabuklarını soyarak hazırlayınız. Bir tencereye buğdaylar ile birlikte buğdayların yaklaşık iki misli kadar su koyunuz. Sonra ağır ateşte hiç karıştırmadan buğdaylar iyice yumuşayıp, helmeleninceye kadar pişiriniz. Sonra buğdaya daha önceden haşlayıp hazırladığınız nohutu, fasulyeyi ve pirinci ilave edip, iyice pişiriniz. Ayrı ayrı kaselere bademi,fındığı,fıstığı,kay
Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan tatlıdır. İslami inanca göre Muharrem ayının onuncu günü, Nuh Büyük Tufan'dan sonra karaya ayak bastığında elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı yapmıştır. Temel olarak su, buğday, nohut, toz şeker, fasulye, pirinç kullanılarak yapılır. Süsleme amacı ile ceviz, çam fıstığı, badem, nar, susam ve tarçın gibi kuruyemiş, meyve ve baharatlar kullanılır.
Alevi kültüründe, Kerbela Savaşı'nda Hüseyin'in öldürüldüğü günde aşure pişirilmesi ile aşurenin hiçbir hayvansal ürün içermemesi arasında bağlantı kurulur ve şiddetin genel olarak protesto edildiği ifade edilir. Aleviler, her sene aşurelerini pişirip konu komşu ile paylaştıkları Muharrem ayında 12 gün boyunca etin tüketilmediği bir oruç tutarak öldürmenin her türlüsünün (besin için kesilen hayvan dahil) şiddet olduğunu idrak ederlermiş...