21 Ara 2010

AŞURE


Aşureyi kim sevmezki bende ablamın bekarken yaptığı ve içeriğinde fazla malzemesi olmamasına rağmen yediğim aşureyi hatırlıyorum işte O kadar seviyorum aşureyi...

 
 


Malzemeler;
  • 500 gram aşurelik buğday 
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 çay bardağı ceviz
  • 2 su bardağı süt 
  • 1 çay bardağı kuş üzümü
  • 1 su bardağı kuru fasulye
  • 1 kg tozşeker
  • 1 su bardağı çekirdeksiz üzüm
  •  1 su bardağı fıstık
  • 1 su bardağı kuru incir
  • 1 su bardağı fındık
  • 1 su bardağı badem
  • 1 su bardağı kayısı 
  • 1 çorba kaşığı dolma fıstığı
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 1 adet limon kabuğu
  • 1 adet portakal kabuğu 
  • 1 adet elma
  • 1 adet ayva
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Karanfil
  • Susam
Süslemesi için;
  • Mevsimine göre nar
  • Tarçın,hindistan cevizi
  • fındık,fıstık,kuru kayısı,kuru incir,badem


Aşurenin Hazırlanışı;

 
Aşureye başlamadan önce buğdayı ayıklayıp, geceden bol su ile ıslatınız. Ardından fasulye, pirinç ve nohutu da ayrı ayrı ıslatarak birgün sonrası için ayrı ayrı haşlayınız. Haşladığınız malzemeleri süzdükten sonra kabuklarını soyarak hazırlayınız. Bir tencereye buğdaylar ile birlikte buğdayların yaklaşık iki misli kadar su koyunuz. Sonra ağır ateşte hiç karıştırmadan buğdaylar iyice yumuşayıp, helmeleninceye kadar pişiriniz. Sonra buğdaya daha önceden haşlayıp hazırladığınız nohutu, fasulyeyi ve pirinci ilave edip, iyice pişiriniz. Ayrı ayrı kaselere  bademi,fındığı,fıstığı,kayısı, incir ve üzümü sıcak suya ıslayın.elma ve ayvayı minik doğrayıp aşureye ekleyelim.Ve iki  parçaya ayırdığımız bademi fındığı,kayısıyı,inciri,cevizi aşureye ekliyoruz..Limon kabuğu ve portakal kabuğunuda ekliyoruz. Şekerini sütünü ekleyip 10 dakika daha kaynatınız. Tatlıyı ateşten alıp, kâselere boşaltınız. Soğuduktan sonra üzerlerine tarçın,nar, ceviz, dolmalık fıstık,badem,fındık,kayısı,incir ile süsleyerek ikram edebilirsiniz..

 



Gelin beraberce Aşure'nin hikayesini okuyalım...

Aşure pişirmek Osmanlıdan sonra daha önem kazanmıştır. Nuh peygamber zamanından geldiği de bilinmektedir. Herkes aşurenin varoluş hikayesinin Hz. Nuh tufanı ile başladığını bilmektedir. Hz. Nuh, Hz. İdris peygamberden sonra kavmine gönderilen peygamberden biridir. Aşurenin hikayesi ise şu kıssaya dayanmaktadır.

 
Oğulları olan, Sam, Ham ve Yasef kendisine iman etmelerine karşın Kenan ve kavminden pek çok kimse ona inanıp iman etmez. 1000 seneden fazla Allah'ın emirlerini kavmine tebliğ etmesine karşın ne yazık ki çok zulme uğrar ve onların alaylarına maruz kalır. Sonunda kavmini Allah'a şikayet eder. Allah, Hz. Nuh'a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail (as) kendisine yardımcı gönderir.
Hz. Nuh emre itaat ederek büyük bir gemi yapar ve kendisine iman eden ne kadar mümin varsa onları gemiye bindirir. Her cinsten birer çift hayvanı da yanlarına alır. Ve Allah sonunda büyük tufanı koparttır. Gökten yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular bütün yeryüzünü kaplar. Ten nur'un kaynaması ile gemi hareket eder.
Sadece gemiye binen müminler kurtulur. Gemi aylarca suda kalır. Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar. Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar. O zamanda yapılmış çorbaya bugün Aşure diyoruz. Aşurenin hikayesi de bir rivayete göre bu kıssaya dayanmaktadır. Yüzyıllardan bu yana değişmeyen bir gelenek haline gelmiştir Aşure. Osmanlı zamanında bu aya çok önem verilir idi. Muharrem ayının 10. günü oruçla başlanırmış güne, kazanlarca aşureler yapılıp eşe dosta, konu komşuya dağıtılırmış. O zamanda aşure dağıtan gönüllü "aşure sebilcileri" varmış. Fakire, fukaraya aşure dağıtırlarmış.

 
İnsanların beslenme alışkanlıkları; yaşadıkları zaman, yer, coğrafi koşullar, ekonomik durum ve dini inanış gibi bazı nedenlerden etkilenmektedir.

 
Aşure bir yemek değil bir tatlı çeşididir.

 
Aşure kelimesinin aslı “âşûrâ”dır.

 
Kameri takvimine göre kurban bayramından sonraki ay ilki olan muharrem ayının onuncu günüdür
2007 yılında 29 Ocak ayın’a rastlar-ki bu gece aşure gecesi,ertesi gün de aşure günüdür..
Bu günün bir öncesi ve bir sonrası na gelen iki gün oruç tutulması sünnettir.

 
Aşure günü oruç tutmak dinimiz ce yasaktır.
Bir gün evvel ve bir gün sonra tutulan oruç,meleklerin ,peygamberlerin , şehitlerin ve Salihlerin ibadetleri gibi sevap kazanır.

 
Hadisi şeriflere göre;tavsiyeler aşağıda açıklamıştır.
O gün akrabaları ziyaret etmek, ilim veya zikir yapılan yerde bulunmak, sadaka vermek, çok selam vermek, çoluk çocuğu sevindirmek, o gün eve ufak-tefek erzak almak,bol- bol dua etmek,kuşluk vaktinde iki-öğle ile ikindi vakitleri arasında dört rekat namazı bu gün için kılmak , ”lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-aziym” duasını ümmeti-Muhammed in selameti ve kurtulması için okumak ve aşure gününe gusül abdesti alarak başlamak.
Aşurenin dinsel niteliğine ilişkin halk arasın da söylentiler şunlardır;
- Yerlerin ve göklerin bu günde yaratıldığına inanılması

 
- Hz Yunus un balığın karnından çıkması

 
- Hz Eyyyub un hastalıklardan kurulması
- Hz İdris in göğe çıkması

 
- Hz Musa nın Kızıldeniz i geçmesi ve firavunlara helak olması,sonradan da kurtulması

 
- Hz İsa nın doğumu, Ölümden kurtulup diri olarak göğe çıkması

 
- Kıyametin bu gün kopacağına inanılması

 
- Hz. Âdem in tövbesinin kabul edildiği gün

 
- Hz İbrahim in ateşte yanmaktan kurtulduğu gün

 
- Hz Yakup un oğlu Yusuf a kavuştuğu gün

 
- Hz Nuh un gemisinin tufandan kurtulup suların çekildiğin de Cudi dağına oturduğu gün. Yine bu inanışa göre Hz.Nuh gemide kalan erzakların hepsini karıştırıp sulu bir yiyecek pişirilmesini söylemiş.Tufandan kurtulanlar da içtikleri bu tatlı çorba ile bayram etmişler.O günün anısına da bu tatlı çorbanın yapımına devam edilmiştir.

 
- Hz Hüseyin in Kerbele da Muharrem ayının onuncu günü şehit edilmesi ve onunla beraber burada ölenlerin hatırası , ruhları için pişirilip dağıtılır olmuş.

 
- Müslümanlar arasında aşure denen çorbanın pişirilip gelen misafire ikramı komşulara dağıtılması geleneği komşuluk ilişkilerini geliştirme , hayır işlemek, hediyeleşmek, gönül almak toplumsal birlikteliği devam ettirmek için güzel bir vesile olmuştur.

 
Trakya da inanışa göre;aşure tenceresinin kapağı 1,5 yasini şerif okunarak dua ile açılır.Kapak içine birikmiş buhar ile parmak ıslatılır, ev halkının gözlerine göz kapaklarına göz altlarına göz içlerine gelen kısımlara “besmele” ile hafifçe şifa niyetiyle sürülür.Aşure nin anlamını bilip ihlas la yemek kişiye şifa verir.
Besin değeri yüksek olan aşurenin bir pozisyonun da yaklaşık 500-600 kalori bulunmaktadır.Az miktarda malzemenin pişirilmesine rağmen çok bereketli olan arşenin bu özelliğini pişirince ;
“aşure can a can katar

 
pişirince bir köye yeter”
Aşık Muhlis Denizer'in mısraları sanırız çok iyi anlatmaktadır.

 
Alıntıdır,,

4 yorum:

kalpkurabiye dedi ki...

canım ellerine emeklerine sağlık..
aşure malzemeleri hazır annemle yapacağız bizde yarın:)

Unknown dedi ki...

Denizcim ALLAH kabul etsin Anneyede sevgiler selamlar elinize sağlık canım...

Güzel Aşure Tarifi dedi ki...

Aşureyi çok severim. Her sene aşure ayında annem yapar :) Bu resimdeki de çok lezzetli görünüyor, elinize sağlık.

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim beğenmenize sevindim bu aşureyi kayınvalidem yaptı ellerine sağlık kendisinin:)

İşte Bir Dilim Aşklarım